Antik çağlardan günümüze: Kızıl Düveler..
Vakanüvis
İsrail, kurulduğu günden bu yana varlığını; antik çağlara, dinler tarihindeki anekdotlara, tarihteki yolculuğunun kilometre taşı olaylara atıflarla güçlü kılmaya çalışıyor. Bu doğrultudaki mesajlarda hurafe, tevatür, subliminal tepe tepe kullanılıyor.
Bunu bazen “aşırı” denilen çevreler bazen de devlet katından isimler yapıyor.
Son günlerde dolaşıma giren “kızıl düveler” de Yahudi mitolojisinin önemli fenomenlerinden birisi.
Hemen her antik çağ söylencesinde olduğu gibi, kızıl düveler tevatüründe de rivayet muhtelif ama buna inanan ise İsrail’in içinde de dışında da pek çok.
Zaten Hamas Siyasi Büro Başkan İsmail Heniyye de bu yaygınlığı bildiği için geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda, “Yahudiler kızıl inekleri kurban edecekler ve Mescid-i Aksa’yı kontrol etmeye çalışacaklar.” dedi.
Yani hurafe, üç beş kişinin konusu değil, İsrail’de kamuoyunda da, devlet düzeyinde de ciddiye alınan bir vaka.
Her 3 İsrailli’den 1’i Mescid-i Aksa’nın yıkılmasını istiyor
Yahudi mitolojisine göre, Romalıların Kudüs’te yıktığı tapınağın yeniden inşası için kırmızı düve boğazlanması gerekiyor. Ritüelde, hiçbir işe koşulmamış, temiz kırmızı bir inek, yine temiz bir haham tarafından kurban edilecek, kanı araziye yedi kez serpilecek, bu arada düve yakılacak. Bütün bunlardan sonra tapınağın yeniden inşası mümkün olabilecek.
Bu, işin tevatür tarafı.
Çok eski mazinin söylencelerini bugünlerin gerçekleriyle buluşturan ise İsrail’de ve Yahudi diasporasındaki bu inanışa sahip çıkan kitle. Bir de bu kitlenin inanışına destek veren İsrail devleti. ABD Los Angeles merkezli “Truthdig” (Gerçek Kazısı) dergisinde Cristopher Lord, “Gazze Savaşı ve Kehanetin Kızıl İnekleri” başlıklı yazısında, yapılan araştırmalara göre, İsrail vatandaşlarının yüzde 30’u Mescid-i Aksa’nın yıkılıp, yerine “Üçüncü Tapınağın” ritüellere uygun bir biçimde inşa edilmesini isterken, yüzde 25’i ise kararsız olduğunu dile getiriyor.
Kızıl düve yetiştirmek için İsrail’de enstitü, ABD’de çiftlik kurdular
Kızıl düve inanışına sahip çıkanlar yalnızca Yahudiler de değil. Özellikle ABD’de yoğunlaşan Evangelist Hıristiyanlar, hahamlarla işbirliği yaparak kırmızı inek üretimi için yıllardır çabalıyorlar. “İsa Mesih”in yeryüzüne yeniden inebilmesi için Yahudilerin, Kudüs çevresinde toplanması gerektiğine inanan evangelistler, bu uğurda ABD siyasetinde de etkili olmaya çalışıyorlar. Brooklynli bir haham olan Meir Kahane, 1970’li yıllarda kendisiyle benzer düşüncede olan Hıristiyan siyasetçilerle ortak hareket etmişti. Bir ara faaliyetleri İsrail’de yasaklanan hareket, 2012’de tekrar canlanmıştı.
Günümüzde Netanyahu’nun kabinesindeki önemli isimlerden biri olan ve “Araplarla evliliklerin yasaklanmasını, Arapların İsrail vatandaşlığından çıkarılmasını, Hamas’a destek olan herkesin yok edilmesini” isteyen Ulusal Güvenlik Bakanı, Otzma Yehudit Partisi’nin lideri Itamar Ben-Gvir, bu düşüncenin en etkili temsilcilerinden.
Öte yandan, Jewish Currents dergisine göre son on yılda elliye yakın Cumhuriyetçi siyasetçi, İsrail’de Kahanist harekete mensup üyelerle görüşmeler gerçekleştirdi. Bu isimler arasında, Florida valisi Ron DeSantis, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki önemli isimlerden Jim Jordan, Mike Johnson ve Donald Trump’ın Başkan Yardımcılığını yapan Mike Pence de vardı.
Kızıl zannedilen düveler siyah inek çıkıyordu
İşte böyle etkili çevrelere yakın olan “kızıl düveciler”, uzun yıllardır bu hayvanlardan üretmeye çalışıyorlardı. Haham Chaim Richman, ABD’de düve yetiştirme çabalarının ardından 1982’de İsrail’e taşınarak burada Tapınak Enstitüsü’nü kurmuştu. Richman, kırmızı inek üretebilmek için bağış topladı, devletten fon aldı, bilim insanları görevlendirdi. Chaim Richman aynı zamanda, “Kırmızı Düvenin Gizemi: İlahi Saflığın Vaadi” konulu bir kitabın da yazarı. Enstitü, ilerideki muhtemel düve töreni için Mescid-i Aksa’nın karşısında bir arazi de satın aldı. Bütün bu çabalara rağmen çalışmalar çok da verimli ilerlemiyordu. Özellikle angus türü inekleri çoğaltmaya yoğunlaşan ekip, hemen her defasında düve iken “kızıl zannedilen” hayvanların büyüdüklerinde renklerinin farklı olduğunu hayal kırıklığıyla görüyordu.
Kızıl düveleri buldular, 2024’te keseceklerini ilan ettiler
Bu çalışmalar kesintisiz devam ederken, sonunda, 2022 yılında, Evangelist bir çiftlik sahibi, elinde 22 kızıl düvenin olduğunu açıkladı. Bu gelişme üzerine, Tapınak Enstitüsü hemen bir haham heyetini ABD’deki çiftliğe gönderdi. Hahamlar kızıl düveleri teyit edince de İsrail’e nakil için arayış başladı.
Çünkü böyle bir nakil ABD yasalarına aykırıydı. Enstitü temsilcileri kırmızı angusların “evcil hayvan” olduğunu öne sürdü, kamu otoriteleri bu açıklamaya itibar etti, American Airlines da taşıma taahhütünde bulundu, İsrail Tarım Bakanlığı ise ithalat prosedüründeki pürüzleri giderdi.
Kızıl düveler şimdi – tabii, çoktan iri kıyım birer inek oldular – İsrail’de açıklanmayan bir yerde tutuluyorlar. Bu tuhaf hikâyeyi günümüz için manidar kılan ise hahamların ezoterik çıkarımlarına göre, kesim tarihinin 2024 olması.