İzmir, temiz enerjideki yeniliklere öncülük ediyor | BEST for Energy Zirvesi II’de neler konuşuldu?

T24 Çevre

Yeşil enerjiye geçiş, iklim değişikliği de dahil olmak üzere küresel çevre sorunlarının ele alınmasında hayati bir rol oynuyor. Bu nedenle Avrupa Birliği (AB), iklim kriziyle mücadeleyi Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın merkezine koyuyor. Mutabakat; rüzgâr, güneş ve yeşil hidrojen gibi temiz enerji alanlarındaki yeniliklere yatırım yaparak sera gazı emisyonlarını azaltmayı, enerji güvenliğini artırmayı ve ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlıyor. Strateji, uluslararası ortaklıkları ve iş birliğini teşvik ediyor ve yeşil enerji çözümleri geliştirmede AB destekli girişimler yoluyla ülkelerin öncülük etmelerine yardımcı oluyor.

Bu iş birliğinin bir örneği olarak, Türkiye ve Avrupa’dan paydaşlar, AB’nin önemli küresel kampanyalarından ‘AB Yeşil Diplomasi Haftası’ kapsamındaki ikinci BEST for Energy Zirvesi için 17-18 Ekim tarihlerinde İzmir’de bir araya geldi.


Türkiye ve Avrupa’dan paydaşlarla iki günlük zirve İzmir’de yapıldı.

Zirve, AB’nin finanse ettiği projenin başarısını ortaya koyuyor

Zirve, Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ev sahipliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirildi ve AB destekli BEST for Energy projesi kapsamında 2023 yılında yapılan ilk BEST for Energy Zirvesi’nin devamı niteliğinde.

Zirve, güçlerin birleştirilmesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı stratejisiyle uyumlu sağlam ortaklıklar kurulmasının, ekonomik fırsatlar ve yurttaşlar için daha iyi bir geleceğin önünü açmaya devam ettiği yönünde ikna edici bir mesaj verdi.


AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilčinskas

İzmir’e AB desteği

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilčinskas açılış konuşmasında zirvenin İzmir’de yapılmasının önemini vurguladı. AB’nin İzmir’i küresel iklim değişikliğiyle mücadelede stratejik bir ortak olarak gördüğünü belirten Jurgis Vilčinskas, şunları söyledi:

 “Temiz enerjinin başkenti İzmir, refah içinde bir geleceğe ulaşma konusunda kararlı. İzmir, AB’nin politika öncelikleriyle tamamen uyumlu olan temiz enerji dönüşümünün ön saflarındaki önemli bir Avrupa şehri olarak hızla büyüyor.  AB Misyonu İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler’in bir parçası olarak ‘Net Sıfır Şehirler’ (NetZeroCities) kapsamında 100 iklim-nötr şehirden biri olarak seçildi. Ayrıca AB, AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi kritik bir konuda ENSİA ile çalışmaya devam ediyor.

AB desteğinin şu anda hızla büyüyen tohumlar ektiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. AB, İzmir’in birçok alanda yeşil enerjiye geçişini finansal olarak desteklemekten ve çevresel zorlukları ekonomik büyüme için fırsatlara dönüştürmekten gurur duyuyor. Ancak daha yapılması gereken çok şey var.”

TIKLAYIN | İzmir iklim-nötr geleceğe doğru ilerliyor 

Vilčinskas’a göre, yeşil enerjiye yatırım yapmak için Türkiye ve AB arasındaki ortaklıklar ve iş birliği çok önemli.

Vilčinskas “Türkiye ile AB arasındaki ticaret 206 milyar avroyu aşarak yeni bir rekora ulaştığını, Türkiye’yi AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı haline getirdiğini” ve AB’nin Türkiye’deki en büyük yatırımcı olmaya devam ettiğini belirtti. Vilčinskas, küresel düzeyde rekabet edebilmek için AB ve Türkiye’nin yatırım yapması gerektiğini de vurguladı.


ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı

Yeşil enerji planları

ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı şöyle konuştu:

“İzmir rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi dört temel temiz enerji kaynağında ilk beşte yer alıyor. Bu nedenle İzmir tam anlamıyla temiz enerjinin başkenti konumunda.

Türkiye’de 2035 yılına kadar devreye girecek enerji santrallerinin yüzde 45’i temiz enerji kaynaklarına dayalı olacak, bunun da yüzde 25’i rüzgâr enerjisi olacak. Önümüzdeki 11 yıl boyunca enerji kaynaklarının dörtte üçünü rüzgâr ve güneş oluşturacak. 2035’ten sonra bu payı 2053 hedeflerini karşılayacak şekilde artırmayı planlıyoruz.”


İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz

Projenin başarıları

İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, AB tarafından finanse edilen BEST For Energy projesinin İzmir ve Ege bölgesi için öneminden bahsetti ve şunları söyledi:

“Bu proje bize temel bilgilerin yanı sıra İzmir’in merkezinde olduğu Ege bölgesinde enerji sektörünün geliştirilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin bir yol haritası sağladı. Rüzgâr ve güneş enerjisi sektörlerinin yanı sıra biyokütle, jeotermal ve yeşil hidrojen sektörlerinde neler yapmamız gerektiğini öğretti, ki bu bilgileri yakın gelecekte kamuoyu ile paylaşacağız.”


İlk oturumda yeşil hidrojene odaklanıldı

Temiz enerjiye geçişin aciliyeti

Etkinliğin ilk gününde temiz hidrojen potansiyeli, İzmir ve İstanbul’un kentsel yeşil dönüşüm örnekleri, güneş enerjisinin gelecekteki rolü ve rüzgâr enerjisi tedarik zincirindeki küresel zorluklar gibi enerji sektöründeki en acil konuları kapsayan dört oturum düzenlendi. 

Sektör liderleri tarafından yönetilen tartışmalarda, Türkiye’nin yeşil dönüşümünü hızlandıracak yenilikçi çözümler, zorlukların üstesinden gelmenin alternatif yolları ve şehirler, sanayi ve uluslararası ortakların iklim-nötr bir gelecek için nasıl birlikte çalışabileceklerine dair içgörüler ele alındı.


İkinci gün oturumları gençler için yeşil kariyer konusuna odaklandı

İkinci gün ise gençlerin temiz enerji sektöründeki rolü, yeşil kariyer fırsatları ve sektördeki yeniliklere odaklanan dört oturum düzenlendi. Türkiye’nin önemli yeşil enerji potansiyeli ile zirve, temiz enerji dönüşümünün aciliyetini ve fırsatını güçlü bir şekilde hatırlattı. Tartışmalar, herkes için sürdürülebilir ve refah içinde bir gelecek sağlamak için sınırların ötesinde daha fazla iş birliğine duyulan ihtiyacın altını çizdi.

‘BEST For Energy’ projesi nedir?

AB tarafından finanse edilen BEST For Energy projesi, ENSİA ve İZKA iş birliği ile 2020-2023 yılları arasında uygulandı. Ege Bölgesi’nde temiz enerji ve temiz teknoloji kümelenmesi oluşturmayı amaçlayan proje, AB’nin Rekabetçi Sektörler Programı (CSP) kapsamında başarıyla tamamlandı.

 

SKDM nedir?

AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), AB’ye giren karbon yoğun malların üretimi sırasında salınan karbona adil bir fiyat koymak ve AB üyesi olmayan ülkelerde daha temiz sanayi üretimini teşvik etmek için AB’nin kullandığı bir araçtır.

SKDM, AB’ye ithal edilen belirli malların üretiminde ortaya çıkan gömülü karbon emisyonları için bir bedel ödendiğini teyit ederek, ithalatın karbon fiyatının yerli üretimin karbon fiyatına eşdeğer olmasını ve AB’nin iklim hedeflerinin baltalanmamasını sağlayacaktır. SKDM, DTÖ kurallarıyla uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

SKDM, nihali haliyle 2026 yılından itibaren uygulanacak olup, mevcut geçiş aşaması 2023 ile 2025 yılları arasında sürecektir. BKDM’nin bu kademeli tanıtımı, AB sanayisinin karbonsuzlaştırılmasını desteklemek için AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında ücretsiz tahsisatların aşamalı olarak kaldırılmasıyla uyumludur.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir