Uluslararası Adalet Divanının (UAD) 26 Ocak’ta Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davasındaki ihtiyati tedbir kararına Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden farklı tepkiler gelirken, bazı ülkelerin kararı desteklediği, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin ise karar sebebiyle UAD’yi eleştirdiği görülüyor.
UAD, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde İsrail’e açtığı davada aldığı ihtiyati tedbir kararlarını 26 Ocak’ta açıkladı.
İsrail’in Gazze’deki uluslararası hukuk ihlalleri sürerken AB ülkelerinden, UAD’nin tedbir kararlarına, farklı yönde açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Başta İspanya ve Belçika olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri, Divan’ın tedbir kararını memnuniyetle karşılarken İngiltere ve Almanya’nın tersi bir tutum aldığı görülüyor.
Öte yandan, Ukrayna’nın Rusya aleyhine UAD’de açtığı soykırım davasına 25 Avrupa ülkesi müdahil olurken, İsrail’in soykırımla suçlandığı davaya henüz müdahillik talebini açıklayan bir ülke olmaması dikkati çekiyor.
Ukrayna’nın açtığı davada “müdahil” olarak Rusya aleyhine beyanlarda bulunan Almanya gibi ülkelerin, İsrail’in soykırımla suçlandığı davaya olası müdahilliklerinde, Rusya aleyhine takındığı tutumla çelişmemek için İsrail karşısında nasıl tavır alacağı merak ediliyor.
Divan’ın tedbir kararını desteklediğini veya saygı göstereceğini açıklayan ülkeler
İlk olarak, İspanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Divan’ın tedbir kararının memnuniyetle karşılandığı belirtilirken “İspanya tüm tarafları bu tedbirlere saygı göstermeye ve bütünüyle uymaya çağırır.” ifadesi kullanıldı.
İspanya’nın açıklamasında “ateşkes” ve “iki devletli çözüm” çağrıları yinelenerek “Barıştan ve uluslararası hukuktan yanayız. UAD’yi destekliyoruz ve şiddet sarmalını durdurmak için çalışıyoruz.” değerlendirmesine yer verildi.
Fransa Dışişleri Bakanlığının açıklamasında “Fransa uluslararası hukuka saygıya derinden bağlıdır ve Uluslararası Adalet Divanına olan güvenini ve desteğini bir kez daha teyit eder.” ifadesi yer alırken “ateşkes” için çabaların devam ettiği bildirildi.
Fransa’nın açıklamasında, Divan’ın, İsrail’den uluslararası insancıl hukuka riayet etmesini istediği aktarılarak “Divan’ın da az önce yaptığı gibi, İsrail’in uluslararası insancıl hukuka sıkı bir şekilde uymasına verdiğimiz önemi birçok kez yinelediğimizi de belirtmek isteriz.” vurgusunda bulunuldu.
Slovenya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, UAD’nin kararının memnuniyetle karşılandığı, “Bu karar, diğer hususların yanı sıra İsrail’in Gazze’deki sivillere acil insani yardım sağlanması ve Gazze’de soykırımın önlenmesi için etkili tedbirler almasını emretmektedir.” ifadeleriyle aktarıldı.
Davanın tarafı ülkeleri, karara saygı göstermeye çağıran Slovenya’nın açıklamasında, “ateşkes” ve “iki devletli çözüm” ile bölgede barışın sağlanabileceği vurgulandı.
AB Komisyonu ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ortak açıklamasında, UAD’nin İsrail hakkında hükmettiği tedbir kararlarının not edildiği belirtildi.
Tarafların argüman sunma hakkının karardan etkilenmeyeceği kaydedilen açıklamada, “AB, Birleşmiş Milletlerin temel yargı organı UAD’ye verdiği desteği devam ettireceğini teyit eder. UAD’nin kararları taraflar için bağlayıcıdır ve taraflar buna uymak zorundadır. AB, bunların tam, derhal ve etkili şekilde uygulanmasını beklemektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Belçika’nın karara ilişkin resmi tutumu, Başbakan Alexander de Croo’nun X hesabından yaptığı paylaşımda açıklanırken “Belçika, BM’nin başlıca yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanına ve hukuken uyulması zorunlu olan kararlarına ilişkin güçlü ve uzun süredir devam eden desteğini teyit eder.” ifadelerine yer verildi.
“İsrail’i ihtiyati tedbir kararını tamamen uygulamaya davet ediyoruz.” ifadesi yer alan açıklamada, “ateşkes yapılması”, “uluslararası insancıl hukuka riayet edilmesi” ve “insani yardımlara izin verilmesi” çağrıları yinelendi.
Norveç Dışişleri Bakanlığının X hesabından yapılan açıklamada, UAD’nin önemli bir karar verdiği kaydedilerek “Divan’ın kararına saygı gösterilmelidir. Gazze’ye acilen insani yardım ve temel hizmetler sağlanmalıdır.” değerlendirmesine yer verildi.
Portekiz Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, UAD’nin kararının not edildiği belirtilerek, Divan’ın, çatışmanın tüm taraflarını uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermeye davet ettiği hatırlatıldı.
Portekiz’in açıklamasında “ateşkes” ve “iki devletli çözüm” çağrıları yinelendi.
Hollanda Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot, X’teki açıklamasında UAD’nin kararına saygı duyacaklarını belirterek, “Hollanda, karara uyulması çağrısında bulunuyor.” ifadesini kullandı.
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, “Divan’ın kesin ve bağlayıcı olan kararını büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Bunlar, İrlanda’nın çatışmanın başlangıcından beri sürekli olarak talep ettiği önlemlerdir.” ifadelerini kullandı.
İrlanda’nın uluslararası kurallara dayalı sistemin güçlü bir savunucusu olduğunun altını çizen Martin, “UAD bu sistemin köşe taşıdır. İsrail’in Divan tarafından hükmedilen tüm tedbir kararlarını iyi niyet ve acil şekilde uygulamasını bekliyoruz.” açıklamasını yaptı.
Martin, Gazze’deki trajediyi sona erdirmenin tüm tarafların siyasi, diplomatik, yasal ve insani görevi olduğuna da işaret ederek, İrlanda’nın, acil ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması çağrısını yineledi.
Martin, İrlanda Parlamentosu’nda UAD’de yürütülen davaya müdahil olup olmama kararının da değerlendirileceğini belirtti.
İskoçya Bölgesel Başbakanı Hamza Yusuf, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda UAD’nin İsrail aleyhine alınan tedbir kararlarına yönelik açıklamasında, “UAD kararı çok açık. Gazze’de ölüm ve yıkım durmalı.” değerlendirmesini yaptı.
Daha fazla acıyı engellemek için acil insani yardımların sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen Yusuf, “Böylesine ölüm ve yıkımların üzerine acil ateşkes çağrısı yapmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Karara destek açıklaması yapan ülkelerin hiçbiri Güney Afrika’nın açtığı davaya ilişkin “müdahillik” başvurusu yapacağını belirtmezken sadece İrlanda müdahillik ihtimalini mecliste görüşeceğini kaydetti.
Kararı eleştiren veya mesafeli duran ülkeler
UAD’nin kararını eleştiren Avrupa’daki ülkelerin başında İngiltere geliyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “UAD’nin rolüne ve bağımsızlığına saygı duyuyoruz. Ancak sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması hedefine yardımcı olmayan bu davayla ilgili önemli endişelerimiz olduğunu belirttik.” ifadeleri kullanıldı.
İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin soykırım olarak nitelendirilemeyeceği kaydedilen açıklamada, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı dava açmasının “yanlış” ve “provokatif” bir adım olarak yorumlandığına dikkat çekildi.
Açıklamada, Gazze’ye yardımların girmesi ve rehinelerin çıkarılması için çatışmalara arar verilmesi gerektiği ve ardından çatışmalara geri dönülmeden sürdürülebilir, kalıcı bir ateşkese doğru ilerlenmesinin desteklendiği aktarıldı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, yaptığı yazılı açıklamada, UAD’nin davanın esasına ilişkin bir karar vermediğine ancak ihtiyati tedbirle ilgili önlemler alınmasına hükmettiğine işaret ederek, “Bunlar uluslararası hukuk kapsamında bağlayıcıdır. İsrail de bunlara uymak zorundadır.” ifadelerine yer verdi.
Mahkeme’nin, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin 7 Ekim olaylarının ardından geldiğini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Baerbock, Hamas’ın da uluslararası insancıl hukuka bağlı kalması ve tüm rehineleri serbest bırakması gerektiğini ifade etti.
Baerbock, “Bunu (rehinelerin serbest bırakılması) ve aynı şekilde (Mahkeme’nin) İsrail’in Gazze’ye daha fazla insani yardımın girmesine acilen izin vermesi kararını da tüm gücümüzle destekleyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Baerbock, daha önce Almanya’nın davaya “müdahil” olacağını belirtmişti. Almanya’nın davaya İsrail’e destek amacıyla müdahil olacağı ifade edilirken, Almanların soykırımına uğrayan Namibya, Berlin hükümetinin Uluslararası Adalet Divanında İsrail’i savunmasını eleştirmişti.
Öte yandan Doğu ve Kuzey Avrupa’daki ülkelerin çoğu ve Baltık bölgesi ve Balkanlar’daki ülkelerin bazıları karara ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
Ukrayna-Rusya arasındaki soykırım davasına 32 ülke müdahil olmuştu
Avrupa ülkelerinin bir çoğu, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı açtığı soykırımı davasına, UAD Statüsü’nün 63. maddesi kapsamında müdahillik talebinde bulunmuştu.
UAD, 9 Haziran 2023’teki kararında, Ukrayna’nın, Rusya’ya karşı açtığı soykırım davasına müdahil olmak isteyen 25’i Avrupa Birliği üyesi olmak üzere 32 devletin talebini kabul etmişti.
Müdahillik talepleri kabul edilen Avrupa devletleri arasında, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Hollanda, Hırvatistan, Güney Kıbrıs, Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Letonya, Lihtenştayn Prensliği, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık bulunuyor.
Ayrıca; Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda ve Birleşik Krallık’ın aralarında olduğu 7 ülke, Gambiya’nın, Arakanlılara soykırım işlediği gerekçesiyle Myanmar’a karşı açtığı soykırım davasına müdahillik başvurusunda bulunmuştu.